Deprem Bölgelerinde Sadece Adı Kalan Bayramlar

30 okunma Haziran 2024

Bayramlar, sevgi, coşku ve heyecanın hep birlikte hissedildiği ve yaşandığı özel günlerdir. Sevgi ve muhabbet günleri, dostluk ve samimiyet saatleridir.  Mevlana bize bayramların nasıl yaşanması gerektiğini, hatta insanın nasıl olması gerektiğini ne güzel hatırlatır. ‘Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.’

Mevlana’nın sözünde vurguladığı gibi bayramlarda her zaman bizleri bir adım öne geçirecek, öfkemize hâkim olma, hataları affedebilme, herkesi aynı duygularla sevip kucaklayabilme, büyüklük erdemini gösterebilme gibi insani davranışlarını sergileyebilmeliyiz. Çünkü kırgınlık ve dargınlıklar insanın her gün sırtında taşıdığı bir yumurta sepeti gibidir. Bizlere sıkıntı verir. Onları kırıp atarak rahatlamalıyız, yükümüzü hafifletmeliyiz ve böylece huzura, mutluluğa ermeliyiz.

Bayramlar;  ruhumuzu besler, iç dünyamızı zenginleştirir, aklımızı berraklaştırır, maneviyatımızı zirve noktasına yükseltir. Bayramların en önemli güzelliklerinden biri de hiç şüphesiz birlik ve beraberliği sağlayan günlerden biri olmasıdır. Bu nedenle deprem bölgesinde zor şartlar ve sıkıntılar içerisinde yaşam mücadelesi veren insanların unutulmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Bütün ilişkilerin menfaate dayandırılmaya çalışıldığı günümüz dünyasında, bir yoksulu sevindirmişsek, muhtaç bir kimseyi güldürmüşsek yaptıklarımız dünyalara bedel niteliktedir. Özellikle de deprem bölgesindeki merhamete aç, yetim ve öksüz çocukların yüzlerinde tebessüm oluşturmak için gönüllerini yapmışsak, kalplerini kazanmışsak, yaralı yürekleri onarabilmişsek, sevgiyle başlarını okşamışsak artık Dünyanın en mutlu insanı olarak yaşamımızı sürdürebiliriz.

Tüm yürekler sevinç dolsun umutlar gerçek olsun acılar unutulsun dualarımız kabul ve bayramınız mübarek olsun.

RAPOR’da Bu Ay

Dergimizin her bir sayısını okuyucularımız için özenle hazırlıyoruz. Sizlere ilham vermek, düşündürmek ve güzel bir okuma deneyimi sunmak için çabalıyoruz. Sizlerden gelen geri bildirimler bizim için son derece değerlidir. Bu nedenle düşüncelerinizi ve önerilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum.

Sorumluluğumuzu yerine getirme gayesiyle bu ay hazırladığımız ilham verici röportajımızda; inovasyon başarısıyla ‘Dünya Ligine’ girmeyi hedefleyen Davut Grup’un yaşama geçirdiği yeni bir yatırım hikâyesini sizlerle paylaştık.  Şirketin Yönetim Kurulu üyeleri Alper Davut ve Sarper Davut, teknoloji ve tasarımı harmanlayarak insan hayatını kolaylaştıracak, ihtiyaçlara çözüm oluşturacak ve yüreklere dokunacak elektrikli bisiklet ürünleri ile uluslararası pazarlara yelken açtılar. Hem yerli ve milli hem de kalite odaklı anlayışlarıyla birçok sektörde sürdürülebilir ve marka olmanın gururunu yaşayan Davut Group’un liderleri Alper Davut ve Sarper Davut, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacak yeni projelerle istikrarlı bir şekilde yol almayı sürdüreceklerini söylediler.

OYAK Maden Metalürji Şirketlerinden İsdemi’in, yeni yatırımı Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi'ni (İkiz tip RH-OB) devreye alması, KOBİ, genç KOBİ, kadın KOBİ ve mezun KOBİ olmak üzere 4 kategoride ödül almaya hak kazanan 39 KOBİ arasında CRT Metal Sanayi A.Ş. de yer aldı. Ödülü Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Edip Ceritbinmez ödülünü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın elinden aldı. Tosyalı Holdin’in, GRI standartlarına uyumlu olarak hazırladığı ikinci sürdürülebilirlik raporu dergimizde yer alan haberlerimizden bazılarıdır.

Sağlıklı ve güvenli günler dileriz.