Şirket ortağı olup aynı zamanda bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işverenin yanında çalışan kimselerin tabi olacakları sosyal güvenlik kuruluşunun tespiti konusunda ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi ve bu kimselerin her iki sosyal güvenlik kuruluşundan hangisi ile ilgilendirilmesi gerektiğine açıklık getirilmesi amacıyla, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı eşgüdümünde Kurumumuz ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü yetkililerinin katılımı ile yapılan toplantılar sonucunda uygulamanın aşağıda belirtildiği şekilde yürütülmesine karar verilmiştir.
1-Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işverenin emrinde çalışmaları dolayısıyla 506 sayılı Kanunun 2’nci maddesine göre sigortalı olanlar, sigortalılıkları sürerken çalıştıkları işyerine veya başka bir şirkete ortak anonim şirkette ise kurucu
ortak veya yönetim kurulu üyesi ortak oldukları takdirde 506 Sayılı Kanuna tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur'a tabi tutulmayacaklardır.
Ancak; kollektif şirket ve adi şirket ortaklarının, aynı şirkette bir hizmet akdine dayanarak çalışmaları yasal olarak olanaklı görülmediğinden, bu durumda olanların Bağ-Kur ile ilgilendirilmeleri gerekecektir.
2-Şirket ortağı ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanununa göre Bağ-Kur sigortalısı olanlar sigortalılıkları
sürerken bir hizmet akdine dayanarak çalışmaya başladıkları takdirde, bugüne kadar uygulana geldiği üzere Bağ-Kur sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 506 sayılı Kanuna tabi tutulmayacaklardır.
3-506SayılıSosyal Sigortalar Kanunu veya 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanununa göre sigortalılığı devam etmekte iken diğer sosyal güvenlik kuruluşu kapsamına giren bir işte çalışmaya başlayanların, önceki sigortalılığının kesintiye uğraması durumunda ise, kesinti tarihinden itibaren son çalışmalarının gerektirdiği Sosyal Güvenlik Kuruluşu ile ilgilendirilmeleri sağlanacaktır.
Ancak; geçici iş göremezlik dolayısıyla geçen süreler ile hafta sonu ve resmi tatil süreleri, sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecektir.
4-Yukarıda açıklanan durumların, aynı işverene ait değişik işyerlerinde veya birden fazla işverene ait işyerlerinde gerçekleşmesi (kollektif şirketler ile adi şirketler için söz konusu olan ve yukarıda belirtilen özel durum hariç) uygulamayı değiştirmeyecektir.
5-1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 2654 Sayılı Kanunla değiştirilen 25 inci maddesi hükmü
gereğince sigortalı sayılanlardan, 20.4.1982 tarihine kadar Bağ-Kur'a kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların, anılan Kanunun Ek Geçici 13 üncü maddesine göre, her türlü hak ve yükümlülükleri 20.4.1982 tarihinden itibaren başlayacağından, 01.10.1972 ile 20.04.1982 tarihleri arasında şirket ortağı olması dolayısıyla Bağ-Kur ile ilgilendirilmeleri gerekirken Bağ-Kur'a tâbi tutulmayan ve aynı şirkette (kollektif şirket ve adi şirket hariç) ya da başka bir işyerinde 20.04.1982 tarihinden önceki bir tarihte hizmet akdine dayanan çalışmaları dolayısıyla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile ilgilendirilen sigortalıların,bu Kanun kapsamındaki sigortalılığı, 20.04.1982 tarihinden sonra da kesintiye uğradığı tarihe kadar devam ettirilecek, kesintiye uğraması halinde ise kesinti tarihinden itibaren sona erdirilecektir.Bilgi edinilmesini,
Tahsis talebinde bulunmuş ve henüz işlemleri sonuçlandırılmamış olanların, aylık bağlama işlemlerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde sonuçlandırılmasını, halen prim ödemekte olan sigortalılar ile bundan böyle aylık bağlanması için başvuranlar için de aynı esasların uygulanmasını, Gerek Kurumumuzca ve gerekse Bağ-Kur tarafından bu genelgenin yayınlandığı tarihten önce kendisine aylık bağlanmış bulunanlar hakkında, aksine bir yargı kararı bulunmadıkça emeklilik öncesi statüleri ile ilgili olarak herhangi bir değişiklik yapılmamasını, ricâ ederiz.