ŞİRKET ORTAKLIĞI BULUNAN ŞAHISLARIN OLACAKLARI SOSYAL GÜVENLİK TESPİTİ HAKKINDAKİ GENELGE

30 okunma Aralık 2021

Şirket ortağı olup aynı zamanda bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işverenin yanında çalışan kimselerin tabi olacakları sosyal güvenlik kuruluşunun  tespiti  konusunda  ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi ve bu  kimselerin her iki sosyal güvenlik kuruluşundan hangisi ile ilgilendirilmesi  gerektiğine  açıklık  getirilmesi  amacıyla,  Çalışma ve  Sosyal  Güvenlik  Bakanlığı eşgüdümünde Kurumumuz ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü yetkililerinin katılımı ile yapılan toplantılar sonucunda uygulamanın aşağıda belirtildiği şekilde yürütülmesine karar verilmiştir.

 

1-Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işverenin emrinde çalışmaları dolayısıyla 506 sayılı Kanunun 2’nci maddesine göre sigortalı olanlar, sigortalılıkları sürerken çalıştıkları işyerine veya başka bir şirkete ortak anonim şirkette ise kurucu 

ortak veya yönetim kurulu üyesi ortak oldukları takdirde 506 Sayılı Kanuna tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur'a tabi tutulmayacaklardır.

 

Ancak; kollektif şirket ve adi şirket ortaklarının, aynı şirkette bir hizmet akdine dayanarak çalışmaları yasal olarak olanaklı görülmediğinden,  bu durumda olanların Bağ-Kur ile ilgilendirilmeleri gerekecektir.

 

2-Şirket ortağı ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanununa göre Bağ-Kur sigortalısı olanlar sigortalılıkları

sürerken bir hizmet akdine dayanarak çalışmaya başladıkları takdirde, bugüne kadar uygulana geldiği üzere Bağ-Kur sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 506 sayılı Kanuna tabi tutulmayacaklardır.

 

3-506SayılıSosyal Sigortalar Kanunu veya 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanununa göre sigortalılığı devam etmekte iken diğer sosyal güvenlik kuruluşu kapsamına giren bir işte çalışmaya başlayanların, önceki sigortalılığının kesintiye uğraması durumunda ise, kesinti tarihinden itibaren son çalışmalarının gerektirdiği  Sosyal  Güvenlik  Kuruluşu  ile ilgilendirilmeleri sağlanacaktır.

 

Ancak; geçici iş göremezlik dolayısıyla geçen süreler ile hafta sonu ve resmi tatil süreleri, sigortalılığın kesintisi olarak değerlendirilmeyecektir.

 

4-Yukarıda  açıklanan durumların, aynı  işverene ait  değişik  işyerlerinde veya  birden  fazla işverene ait işyerlerinde gerçekleşmesi (kollektif şirketler ile adi şirketler için söz konusu  olan  ve yukarıda belirtilen özel durum hariç) uygulamayı değiştirmeyecektir.

 

5-1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 2654 Sayılı Kanunla değiştirilen 25 inci maddesi hükmü 

gereğince sigortalı sayılanlardan, 20.4.1982 tarihine kadar Bağ-Kur'a kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların,  anılan  Kanunun  Ek  Geçici  13  üncü  maddesine  göre,  her  türlü  hak  ve  yükümlülükleri 20.4.1982 tarihinden itibaren başlayacağından, 01.10.1972 ile 20.04.1982 tarihleri arasında şirket ortağı olması dolayısıyla Bağ-Kur ile ilgilendirilmeleri  gerekirken Bağ-Kur'a tâbi tutulmayan ve aynı şirkette (kollektif şirket ve  adi şirket hariç) ya da başka bir işyerinde 20.04.1982 tarihinden önceki bir tarihte hizmet akdine dayanan çalışmaları dolayısıyla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile ilgilendirilen  sigortalıların,bu  Kanun  kapsamındaki  sigortalılığı,  20.04.1982  tarihinden  sonra  da kesintiye uğradığı tarihe kadar devam ettirilecek, kesintiye uğraması halinde ise kesinti tarihinden itibaren sona erdirilecektir.Bilgi edinilmesini,

 

Tahsis talebinde bulunmuş ve henüz işlemleri sonuçlandırılmamış olanların, aylık bağlama işlemlerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde  sonuçlandırılmasını,  halen  prim  ödemekte  olan sigortalılar ile bundan böyle aylık bağlanması için başvuranlar için de aynı esasların uygulanmasını, Gerek  Kurumumuzca  ve  gerekse  Bağ-Kur  tarafından  bu  genelgenin  yayınlandığı  tarihten önce kendisine aylık bağlanmış bulunanlar hakkında, aksine bir yargı kararı bulunmadıkça emeklilik öncesi statüleri ile ilgili olarak herhangi bir değişiklik yapılmamasını, ricâ ederiz.