DEPRESYON YENİLİR Mİ?

30 okunma Ağustos 2020

Sağlıklı beslenme sadece güzel görünümlü bir vücut ya da sağlam bir kalp-damar sistemi için değil, beyin sağlığımız içinde önemlidir.

Sizlerin de bildiği gibi depresyon modern insanın beynini esir alan en önemli sorunlardan biridir. Ve yakın dönemde yapılan birçok çalışma depresyon ve yediklerimiz arasında çok önemli ilişkiler olduğunu göstermektedir.

Ülkemizde son 9 yılda yapılan araştırmalar doğrultusun da antidepresan kullanımı %160 oranında artış göstermektedir. Özellikle kadınların erkeklerden daha fazla antidepresan kullanıldığı ve lise dönemindeki gençlerinde giderek yaygınlaştığı gözlemlenmektedir. Tüm bu rakamlar ürkütücü bir tabloyu da karşımıza koymaktadır.

Peki depresyonla mücadele etmek için ne yapmalıyız?

Öncelikle söz konusu beyni ilk etkileyenler ilaçlar olduğunu göz önüne alırsak çok ciddi düşünmemiz gerekmektedir. Yapılan araştırmalara göre bağırsak ile beyin arasında bir iletişim söz konusudur. Nasıl ki içtiğimiz ilaç bize direk beynen rahatlama sağlıyorsa, burada oluşan sorunlar da doğrudan beyinde kendini göstermektedir. Yani belki de sadece beslenme şeklimizde yapacağımız değişiklikler bu konuda bir takım iyileştirmeler sağlayabilir.

Örneğin Gluten ve karbonhidrat tüketiminin azaltıldığı diyetlerde depresyonun gerilediğini, kronik yorgunluğun azaldığı gözlemlenmektedir. 2017 Temmuzda yayınlanan bir çalışmada 7000 kişi incelenmiş şeker tüketiminin depresyon oranının arttırdığı tespit edilmiştir. Konu şekere bağlı depresyonlarda normal şartlarda kadınların depresyona yatkın olduğu bilinmekteyken, şekere bağlı depresyonlarda erkekler daha büyük risk altında olduğu tespit edilmiştir.2017  Haziran ayında yapılan bir diğer çalışma ise insanların gün içerisinde yeterli magnezyum alamadığı, hafif ve  orta şiddette ki depreyonlar da yeterli magnezyum alımının iyileştirici etkisi olduğunu ortaya çıkmıştır.

Tüm bu çalışmalarında gösterdiği üzere beslenme şeklimize bağlı beyin sağlığımız çok önemlidir. Çünkü bağırsaklarımızda yaşayan mikrobiyatalar ve mikroorganizmalar beslenmemize göre   şekillendirmektedir. Depresyona girmiş kişilerin bağırsaklarında farklı çeşit bakteri türlerine rastlanmıştır. Hatta yapılan çalışmalar ve deneylerde de bu insanlardan alınan mikrobiyatalar fareye de naklettirildiğinde farenin de depresyona girdiği gözlemlenmiştir. Görünen o ki bağırsağımızda bulunan bakteriler depresyondan sorumlu olabilir.

Vücudumuzda bizi koruyan yararlı bakterilerde bulunmaktadır. Özellikle BİFİDOBACTERİUM İNFANTES bakterisi yeni doğan bebek mamalarında ve probiyotikler de sıkça kullanılmaktadır ve beyne nöral tabanlı bir rahatlama sağlamaktadır. Birçok Probiyotik sayesinde rahatlama sağlayıp iyileşme etkisi gösterdiğinden dolayı da probiyotiklerin bilim dalında diğer adı psikobiyotik olarak ta adlandırılmaktadır. 

Evet yaşadığımız şehrin damak tadı bol baharata, hamur işine, şerbetli tatlılara yatkın olsa da anlık yaşayacağımız mutluluğun, normal günlük yaşantımızda kronikleşebilecek hastalıkların ve sorunların tabanını oluşturacağını da unutmayalım. 

Afiyetle ve sağlıcakla kalın…

Afiyetle ve sağlıcakla kalın…