Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi, enerji dönüşümü, yeşil altyapı ve döngüsel ekonomi yatırımları, çevre koruma ve yeşil teknolojilerin yerli üretim imkânlarıyla yaygınlaştırılması gibi alanlarda kararlı adımlar atılarak küresel ölçekte
etkili bir oyuncu olarak kalkınma önceliklerimize halel getirmeden 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılacaktır. Bu çerçevede, enerji, binalar, sanayi, ulaştırma, tarım ve ormancılık sektörlerinde Plan öncesi eğilimlerin devam ettiği mevcut senaryoya kıyasla yapılması gereken ilave yatırımların milli gelire oranla en az yıllık orta- lama yüzde 1,7 seviyelerinde olması, bunun yaklaşık 1 puanının özel sektör, 0,7 puanının ise kamu kesimi kaynaklı olması öngörülmektedir. Bununla beraber, söz konusu yatırımlarla sağlanacak yeşil dönüşümün, enerji ithalatı, fosil yakıt kaynaklı hava kirliliği, tarımda hasat kaybı ve trafik sıkışıklığı ile kazalarındaki azalışlar kanalıyla milli gelirin yıllık ortalama yüzde 7,8’ine kadar ulaşabilecek ekonomik ve çevresel fayda potansiyeli bulunmaktadır.
Yenilenebilir enerji, elektrifikasyon, enerji verimliliği, yeşil hidrojen ve enerji de- polama yatırımları 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi için kritik rol oynayacaktır. Ayrıca Akkuyu NGS’ye ilave yeni nükleer santraller ve yerli küçük modüler reaktörler (SMR)’le elektrik üretimi artırılarak nükleer enerjinin ülkemizde kullanımı yaygınlaşacaktır. Ülkemiz yerli ve yenilenebilir kaynaklarıyla arz güvenliğini sağlamış bir ülke konumuna gelecektir.
2053 yılına gelindiğinde gen kaynakları başta olmak üzere tarımda sahip olduğumuz doğal kaynaklar etkin şekilde korunacak, tarım ve gıda ürünlerinde verimlilik ile üretim artışı, kendine yeterlilik ve arz güvenliği sağlanmış olacaktır. Su kaynaklarının sürdürülebilir ve etkin kullanımıyla yağmur suyu ve gri su gibi alternatif su kaynaklarından istifade edilecek, sulanabilecek tarım arazilerinin tamamının sulanması sağlanacak, ormanlarımızın iklim değişikliğine uyum kabiliyeti geliştirilerek karbon yutak alanları artırılacaktır. Yaşam kalitesinin en üst düzeye yükseltildiği daha güçlü, bağlantılı, esnek ve müreffeh kırsal alanlar oluşturulacak, kır ve şehir arasında refah farkı kalmayacaktır. Türkiye 2053 yılında tarımsal milli gelir bakımından Avrupa’nın en büyük ülkesi olmaya devam ederken dünya ülkeleri arasında 7’nci sıraya yerleşecektir.
Doğu-Batı ve Kuzey-Güney akslarında önemli ticaret koridorları üzerinde yer alan ülkemiz, üretim ve pazar büyüklüğüyle birlikte tüm ulaştırma modlarında sahip olduğu önemli potansiyelini kullanarak 2053 hedeflerine küresel bir lojistik güç olarak ulaşacaktır. Güvenli, konforlu, entegre, afetlere dirençli, çevreci ve erişilebilir bir sistemle demiryolunun şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığındaki payının sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 6’nın üzerine çıkarılması, havayolu taşımacılığında hava kargo trafiğinin 7,2 milyon tona, havayoluyla taşınan yolcu sayısının yaklaşık 600 milyon yolcuya yükseltilmesi öngörülmektedir. Türkiye’nin dünya konteyner taşımacılığında önemli bir transit merkez olarak limanlarda elleçlenen toplam konteyner 49 milyon TEU seviyesine çıkarılacak ve Türk deniz ticaret filosu geliştirilerek dijitalleşme ve enerji verimliliği temelinde yeşil limanların sayısı artırılacaktır. Önümüzdeki otuz yıllık dönemde, karayolları elektrikli araçlar, akıllı ulaşım sistemleri ve otonom sistemlere uygun yeni akıllı yollarla daha da geliştirilecektir.
Gelişmiş yeşil altyapısı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla 2053 yılına doğru turizmde vizyonumuz, yapay zekâ ve gelişmiş dijital teknolojileri en üst seviyede kullanarak turizm gelirlerinde dünyadaki ilk üç ülke arasında yer almaktır. Türk turizmi turist sayısından ziyade kaliteyi ve turizm gelirini önceleyerek, doğal kaynaklarını ve benzersiz turizm değerlerini koruyarak nitelikli işgücü, teknolojik ve fiziki altyapısı ve geleceğin turizm alanlarına yönelik yenilikçi hizmet sunumlarıyla eşsiz bir uluslararası marka haline gelecektir. Ülkemiz spor altyapısı ve ev sahipliği yapacağı büyük organizasyonlarla spor turizminin geliştirilmesini sağlayarak uluslararası spor organizasyonlarında önde gelen ülkeler arasında yer alacaktır. Türkiye’nin dünyanın sağlık turizmi başkenti olacağı 2053 yılında ileri ağ teknolojileriyle mekândan bağımsız, robotik sağlık hizmeti uygulamalarının Türkiye öncülüğünde dünyaya yayılması hedeflenmektedir.
Ülkemiz 2053 yılında yapı stokunu ve kentsel altyapısını tamamen dönüştürerek afetlere karşı dirençli ve hazırlıklı hale gelmiş, iklim değişikliğinin etkilerine sağladığı uyum ve sürdürülebilir ekonomik, sosyal yapısıyla etkin afet yönetimi konusunda dünyada lider bir ülke haline gelecektir.
Kadim medeniyetimizin binlerce yıllık özgün değerlerini geleceğe taşıyan ve mimari anlayışla şekillenen şehirlerimiz iklim değişikliği ve afetlere karşı dirençli, akıllı enerji ve ulaşım altyapısıyla yeşil ve yenilikçi teknolojileri kullanan nitelikli ve kapsayıcı hizmetler sunan ve herkes için yaşam kalitesinin yükseldiği sürdürülebilir yerleşimler olacaktır. Güçlü sağlık ve eğitim altyapısı ve kültür mirasıyla 2053 yılında spor, sanat, bilim ve iş insanları için çekim merkezi haline gelmiş marka şehirleriyle dünya şehirleriyle yarışırken medeniyetimizin şehir kültürü, şuuru ve ruhu korunacaktır.
2053 vizyonunun ilham kaynağı olan, iki kıtayı ve medeniyetleri buluşturan kadim şehrimiz İstanbul’un dünya bilim, kültür ve sanat tarihindeki rolünün yanı sıra önemli geçiş yollarındaki merkezi konumuyla ekonomi ve ticaretteki üstün gücü onu dünyada benzersiz bir yerleşim kılmaktadır. Medeniyetlerin varisi İstanbul, sahip olduğu eşsiz tarihi ve kültürel zenginliklerin yanı sıra güçlü altyapı ve hizmet kapasitesiyle, 2053 ufkunda bilim, teknoloji, kültür, sanat, ticaret, turizm ve finans alanlarında küresel gündemin belirlendiği merkez haline gelecektir.
İleri teknolojilerin kullanımıyla kültürel mirasımız yeni nesillere sağlıklı ve güvenilir araçlarla aktarılacak ve kültürümüzü koruyan, yeniden üreterek geliştiren tüm unsurların tanıtımına yönelik iletişim çalışmaları küresel ölçekte yapılarak ülkemiz kültür ekonomisinde dünyanın önde gelen ülkelerden biri olacaktır.
Türkiye, 2053’e giden süreçte ileri kabiliyet, donanım ve güvenlik teknolojilerinde lider konumuyla küresel düzeyde çeşitlenen ve artan güvenlik risk ve tehditlerine karşı öngörülü bir yaklaşım izleyecek, bölgesinde ve dünyada barış, huzur ve güven ortamının tesisinde istikrarlı ve uzlaşmacı bir rol oynayacak, daha adil bir dünya için tarihten gelen sorumluluğuyla mazlum milletlerin yanında olmayı sürdürecektir.