Beslenmek aslında karın doyurmaktan çok daha fazla anlamlar taşıyan sihirli bir kelime. Peki kaçımız bunun farkında? Kaçımız vücudunun ihtiyaçlarını biliyor? Bir araba aldığımızda bile hemen kullanma kılavuzunu okuruz. Ama çoğumuz kendi vücudunun nasıl işlediğini bilmiyor. Biz beslenme ve diyet uzmanları işte bu sihri sizlere öğretiyoruz. Vücudunuzun kullanma kılavuzunu sizlere hazırlayıp anlatıyoruz.
Beslenmeyle ilgili birçok yerde son zamanlarda o kadar çok şey duymaya başladık ki.. Herkes adeta kendini bir ‘beslenme uzmanı’ ilan etmiş durumda. Kendi branşı olmayan doktorlar bile beslenmeyle ilgili çoğu zaman yanlış bilgileri paylaşıyorlar. Televizyon programlarında hemen hemen her gün bu konular işleniyor. İşlenmesi güzel, farkındalık arttığı için çok da hoşuma gidiyor ancak keşke işinin ehli uzman kişiler konuşturulsa..
En çok kızdığım konuların başında da kalori meselesi geliyor. Vücudu kaloriye bağlı bir mekanizma gibi görmek vücuda yapılan en büyük haksızlıkların başında geliyor. Danışanlarıma söylediğimi burda sizlere de söylüyorum. Benim için kalorinin hiç bir önemi yok. Beslenme biliminde ne kadar tükettiğiniz değil, neyi ne kadar tükettiğiniz önemlidir. Örneğin bir birey bir gün içerisinde 1500 kalori tüketmesi gerekse ve bunu gün içerisinde sadece sebze-meyve yiyerek alsa bu birey yeterli ama dengesiz beslenmiş olur. Bazı kişiler sürekli meyve yediği halde bir türlü zayıflayamadığından ya da zayıflasa da kilolarını koruyamadığından şikayet eder. Bu da bunun en büyük gerekçesidir.
Bizlerin bir gün içerisinde tüketmesi gereken 40'a yakın besin ögesi vardır. Bu 40 besin ögesini akılda tutmanız mümkün değil. O yüzden beslenme bilimi bu 40 ögeyi 5 grup altında toplar. Bu 5 grubu gün içerisinde tükettiğiniz müddetçe o 40 ögeyi de hergün almış oluyorsunuz. Bu gruplardan ilk grup süt-yoğurt grubudur. Örneğin 1 su bardağı süt içtiğimizde bu 40 öge içerisinden proteinle birlikte aynı zamanda kalsiyum, fosfor, riboflavin gibi birçok ögeyi de beraberinde almış oluyoruz. 2. grup et grubudur. Bu grubu et, tavuk, balık, peynir, yumurta, kurubaklagil gibi bir çok besin oluşturur. Aynı şekilde 1 porsiyon et grubundaki bir besini tükettiğimizde proteinle birlikte aynı zamanda demir, çinko, fosfor, magnezyum ve B vitaminleri gibi birçok ögeyi de beraberinde almış oluyoruz. 3. grup tahıl grubudur. Bu grup bize karbonhidratlarla beraber, tiamin, niasin gibi birçok B vitaminlerini de almamızı sağlar. 4. grubumuz meyve ve sebze grubudur. Bu grup da bize bir çok vitamin ve mineralleri sağlar. Ve bizim için en tehlikeli olan, hayatımızdan kesinlikle çıkarmamamız gereken ama tüketirken de miktarına çok özen göstermemiz gereken 5. grubumuz yağ ve şeker grubudur. Danışanlarımın geçmiş öykülerini dinlediğimde en sık karşılaştığım vakalardan biri de, hayatlarındaki belli bir dönem yaptıkları diyetlerde şekeri ve yağı tamamen kestikleridir. Şeker, bir şekilde vücuda ekmekten ya da meyveden bile alınabiliyor. Ancak yağ başlı başına bir gruptur. Her gün az da olsa belli bir miktar yağ almak zorundayız. Bunların bir gün içindeki dengesini sağladığınızda vücudunuzun işleyişi artık sizin elinizde olur. Bu hiç zor bir şey değil. Yeter ki vücudunuzu tanıyın ve ona göre kullanın.
Her makinanın bir çalışma prensibi olduğu gibi her vücudun da bir çalışma prensibi vardır. Özel bir metabolik rahatsızlığınız yoksa normal sağlık bir beslenme programında örneğin sizin günde 6 dilim ekmek yeme hakkınız olsun. Canınız peynirli börek istiyor. Börekle bunun iki dilim ekmek hakkını bitirmiş olursunuz. İçine peynir ve yağda girdiği için ertesi gün sabah öğününüzdeki peynir ve yağ hakkınızdan biraz kısarsınız. Örneğin ertesi gün zeytin yemezsiniz. Vücudunuzun ihtiyaçlarını ve çalışma şeklini öğrendikten sonra onu yönetmek sizin elinizde. Kendinizi tanıdıkça seçimlerinizde özgür davranabilirsiniz.
Doğru besinlere yönelerek onları yeterli miktarlarda ve doğru oranlarda tüketmek bizi obeziteden kansere kadar bir çok hastalıktan korur. Beslenmeyi öğrenerek şeker hastası olup yıllardır kullandığı insülin iğnelerini bile bırakan o kadar çok danışanım var ki.. Doğru beslenmek, bağışıklık sistemine, beyne, eklemlere, kemiklere, kaslara hatta gözlere dahi güç veriyor. Cinsel hastalıkların bile yiyip içtiklerimizle yakından ilgisi var. Ölçülü beslenerek sağlıklı olmak aslında gerçekten çok kolay. Vücudunuzu ciddiye alın. Yeterli ve dengeli beslenmek karakteriniz olsun..