Virüsler bağışıklık sistemimizin savunmasının azaldığı dönemlerde daha etkili hale gelebiliyor. Bağışıklık sistemi için de; D vitaminin rolü, özellikle bu corona virüsünden sonra yapılan araştırmaların başlıca konusu haline geldi. Son araştırmalar, D vitamini eksikliğini önlemenin corona virüsten ölümleri yarı yarıya azaltabileceğini, corona virüs nedeniyle oluşan yoğun bakım ihtiyacını da 25 kat düşürebildiğini gösterdi. Çocuklar üzerinde yapılan çalışmalar da; D vitamini seviyesi normal olan çocukların bu virüse ya da diğer viral hastalıklara yakalanma oranının daha düşük olduğunu gösterdi.
Peki son yıllarda çok sık konuşulan bu D vitamini nedir, biraz ondan bahsedelim. D vitamini yağda çözünen bir vitamindir ve yiyeceklerden çok, cildimizde güneş ışığıyla üretilen bir vitamindir. İskelet sistemimizde ve kalsiyum dengesinin sağlanmasında rol alıyor ve eksikliğinde raşitizm ve osteoporoz gibi hastalıklar ortaya çıkıyor. D vitaminini aslında 3 kaynaktan sağlayabiliyoruz. Bunlar; besinsel kaynaklar, güneş ışığına bağımlı vücutta üretim ve besin destekleridir. İnsanlarda temelde gün ışığına maruz kalma sonrası ciltte üretilirken çok azı besinlerden sağlanabiliyor. Somon, morina ve sardalya gibi işlem görmemiş yağlı balıklarda, bazı mantar türlerinde ve yumurta sarısında bulunuyor. Bu yüzden Amerika ve Kanada gibi bazı ülkelerde süt ve süt ürünleri D vitamini ile zenginleştiriliyor.
Vücudun kendi ürettiği D vitamini düzeyi; genetik özelliklere, bulunulan enleme, mevsime, derideki pigmentasyona, güneş koruyucu ya da giyim gibi yaşam tarzı farklılıklarına bağımlı değişiyor. Bu yüzden de dünyada besin desteği şeklinde D vitamini alımı giderek artıyor.
İmmün sistemimizdeki hastalıklara karşı D vitaminin etkisini uzun tıbbi terimlerle anlatarak sizi sıkmak istemiyorum ama şu kadarını bilin ki; D vitamini virüsün ortadan kaldırabilen bazı proteinlerin üretimini artırıyor ve sitokin ve kemokin gibi enflamatuar yani iltihabi süreci başlatan maddelerin salınımını baskılıyor. Bu yüzden D vitamini özellikle immün sistemimizde çok önemli bir yer tutuyor.
D vitamini düzeyimiz hastanelerin laboratuvar parametrelerine bağlı olarak değişmekle birlikte dünyada genel olarak 20 mg/ml altında eksiklik, 20-29.9 mg/ml arası yetersizlik ve 30 ng/ml üzerinde ise yeterli olarak kabul ediliyor. Ancak D vitamini düzeyimiz daha çok mevsimlere de bağlı değişiyor. Bu yüzden kişilerin D vitamini düzeyi değerlendirilirken mutlaka bu durum göz önünde bulundurulmalı.
Peki ne yapmalıyız? Maalesef besinlerle ihtiyacımızın sadece yüzde 20’sini karşılayabiliyoruz. Ama özellikle kış aylarında besin takviyelerine çok önem vermemiz gerekiyor. Haftada en az 2 gün ana öğünlerde derin deniz balığı tercih etmeliyiz. Herhangi bir sağlık problemimiz yoksa özellikle kış aylarında sabah kahvaltılarında 1 adet haşlanmış taze yumurta tüketmeliyiz ve buna ilaveten mutlaka günde 2 kez 15-30 dakika arası gün ışığına çıkmalıyız. Güneş kremi kullanırken lütfen dikkatli olun. Kremler ve camlar ne kadar güneş ışığı görseniz de D vitamininin emilimini engelliyor.
Özellikle kış mevsiminde D vitamininin takviye olarak alınmasını tavsiye ediyorum. Ancak alacağınız doz tabiki önemli. Erişkinlerde ve büyük çocuklarda kış döneminde günde 1000 IU ile 2000 IU arası alınmalı. Çocuklarda bir yaşına kadar günde 400 IU, bir yaş üzerinde ise günde 600 IU alınmalı. Gereken durumlarda bu düzeyi yükseltmek de elimizde. Anormal düzeylere çıkmazsanız D vitamininden size bir zarar vermez, korkmayın.
D vitamini mucizevi bir sağlık iksiri. Yaratan kainatı dizayn ederken D vitaminine bir hormon görevi vermiş ve bunu güneş gibi çok uzaktaki hiç ummadığımız bir yerden cildimize kadar göndermiş, eğer yazın güneşten aldıysak karaciğerde depolayıp, kışında kullanabilmemizi sağlamış, yok bu doğal maddeyi ilaç olarak alıyorsak da vücudumuzda depolamamızı ve vücudun ihtiyacı kadarını aktif hale getirerek kullanmasını sağlamış. Bu kadar alımı kolay ve ucuz olup faydaları muazzam olan bir vitamini ihmal etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Herkese D vitamininden sonuna kadar faydalandığı sağlık dolu bir yıl diliyorum..