Akkar Yıkım İnşaat Ltd. Şti. olarak belge, makine aksamı, ekip ve ekipmanlarımızla birlikte tüm istenilen evrakları hazırlayarak önce Y3 belgemizi ardından da kısa süre sonra Y2 belgemizi aldık. Bu belgeleri Hatay’da ilk alan firmayız. Bundan sonraki hedefimiz 2023 yılı sonuna kadar Y1 belgesine sahip bir firma olarak yolumuza devam etmek istiyoruz.
Adana, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Gaziantep, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa. On ilimiz nadir rastlanan büyüklükteki depremlerle sarsıldı. Yaşanan afetle birlikte özellikle ağır hasarlı binaların yıkımının nasıl yapılması gerektiği konusu bir kez daha önem kazandı. Çünkü yıkım işlemleri inşaat alanında en tehlikeli ve sistematik olması gereken işlemlerden birisidir. Bazen çok geniş çevrede aynı anda birden çok yıkımların yapılması zorunluluğu düşünüldüğünde ve yaşanabilecek yüksek riskler de dikkate alındığında profesyonelliğin ne kadar önemli olduğu daha net anlaşılacaktır. Bölgelerde yıkımların planlı şekilde yapılması, profesyonel operatörlerin olması, iş güvenliği önlemlerinin alınması ve hafriyatın taşınması koordineli şekilde tasarlanmalıdır. Bu nedenle bina yıkımı konusunda uzman bir ekiple çalışmak öncelikle tercih edilmelidir. Binanın yıkılacağı alan çok detaylı şekilde etüt edilmelidir çünkü bazen yıkılacak bina sakin bir bölgede olabileceği gibi bazen de yoğun bir alanda olabilir. Bu yüzden çevresinin iyice keşfedilmesi, etkilenecek unsurların belirlenmesi önemli hale gelmektedir. Yıkımda kullanılacak tekniğin belirlenerek bu teknik çerçevesinde çalışılmasına riayet edilmelidir. Bunu da profesyonel çalışan yıkım firmaları sağlayabilir. Bu sayımız da inşaat sektörü için büyük önem taşıyan ve özellikle son depremlerin ardından önemini arttıran bina yıkım süreci ile zamana bağlı olarak sektörde yaşanan gelişmeleri konu aldık. 2013 yılından kurduğu Akkar Hurda Metal İşleme San. Tic. Şti. ile belirlediği hedefler doğrultusunda başarıyla yolunda yürüyen Bekir Akkar, geçen yıl da kurduğu Akkar Yıkım İnşaat Ltd. Şti. ile giriş yaptığı yıkım sektöründe önce Y3 sonra Y2 kategorilerinde aldığı belgelerle çalışmalarını gerçekleştiriyor. Sanayi işletmesi, liman, tren yolu, köprü, viyadük gibi Türkiye genelindeki yapıların yıkımlarını üstlenen Akkar, bizlerle görüşlerini paylaşırken merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki büyük yıkımlara yol açan depremlerin ‘Kentsel Dönüşüm’ projelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Ülke genelinde birçok bölgede aynı büyüklüklerde depremlerin beklendiğinin uzmanlarca açıklandığına dikkate çeken Bekir Akkar; şu açıklamaları yaptı: “Türkiye bir deprem ülkesidir. Bunu da ‘Asrın Felaketi’ olarak anılan Kahramanmaraş depremiyle yakın zamanda yaşadık. Binlerce vatandaşımızın şehit olması, yüzbinlerce binanın yıkılması bizlere belleklerimizden silinmemesi gereken ders niteliğindedir. Yetkililerce ve uzmanlarca yapılan açıklamalarda belirtildiği gibi mevcut binalarımız açısından bundan sonra meydana gelebilecek depremin yıkıcı gücü karşısında endişe duymaktayız. 2001 yılı öncesi yapılan eski binalarımızı yıkarak yerlerine 80 -100 yıl ömrü olan güçlü binalar inşa edelim. Doğru malzeme, doğru uygulamalar binaları güçlü kılar. Bu bilincin ve uygulamaların yerleşmesini sağlayalım. Kentsel dönüşüme milli dava gözüyle bakılmalıdır." * * * Binaların yıkım öncesi ve sonrasında ne gibi usul ve esaslara uyulması gerektiğinden geleceğe yönelik hedeflerine kadar birçok konuda bizleri bilgilendiren ve kardeşi Yüksek Makine Mühendisi Ömer Akkar ile birlikte ‘global firma’ olma planları doğrultusunda her iki sektörde de azimle, yılmadan mücadelesini veren Bekir Akkar ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
ÖNCE ŞUNU ÖĞRENMEK İSTİYORUM. METAL SEKTÖRÜNDE GERİ DÖNÜŞÜM İŞİ YAPARKEN BU KONUYA İLGİNİZ NASIL OLUŞTU? 2013 yılından itibaren Akkar Hurda Metal İşleme San. Tic. Şirketimiz ile geri dönüşüm sektörüne girdik. Türkiye’nin her bölgesinden İnşaat Hurdası, Demir Hurdası gibi çeşitli hurda türleri alımı yapmaktayız. Günümüzde hurda ve hammadde ihtiyacının karşılanmasında en önemli unsurlardan biri de inşaat hurdaları oluyor. Bir inşaatın yapımında ve yıkımında ortaya çıkan ve özellikle bina ve fabrika yıkımlarında oldukça fazla miktarda ortaya çıkan inşaat hurdaları, geri dönüşüm faaliyetleri ile müşterilerin talepleri karşılayacak hale getirilebiliyor. Türkiye'nin birçok noktasında inşaat sektörünün hareketli olması, inşaat hurdalarının da buna paralel olarak artmasını sağlıyor. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmaları ile elde edilen inşaat hurdaları tonajımızı artıran en önemli etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedene inşaat yıkım işine girmenin bize artı değerler kazandıracağını biliyorduk. Hurdamızın bir kısmını bu sektörden temin ederek rekabetin hızla arttığı sektörümüzde şansımızı arttıracağımızın bilinciyle 2022 yılının ilk aylarından itibaren inşaat yıkımı sektörüne adım attık. FİRMANIZ BİR YILLIK SÜREÇTE HANGİ NOKTAYA GELDİ? İlk kurulduğumuz günlerde yönetmenlik yoktu. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 1 Temmuz 2022 yılında çıkarttığı yönetmenlikle birlikte Akkar Yıkım İnşaat Ltd. Şti. olarak belge, makine aksamı, ekip ve ekipmanlarımızla birlikte tüm istenilen evrakları hazırlayarak önce Y3 belgemizi ardından da kısa süre sonra Y2 belgemizi aldık. Bu belgeleri Hatay’da ilk alan firmayız. Bundan sonraki hedefimiz 2023 yılı sonuna kadar Y1 belgesine sahip bir firma olarak yolumuza devam etmek istiyoruz. BU BELGELERİ ALMAK İÇİN NE GİBİ ZORUNLULUKLAR VAR? Yıkım müteahhitliğini sınıflandıran bu belgeler farklı yüksekliklerdeki ve özelliklerdeki binaları yıkma yetkisi vermektedir. En kapsamlı yıkım müteahhitliği yetki grubu olan Y1 belgeli Yıkım Müteahhitliği ünvanını alabilmek için gerekli olan iş deneyim miktarı; son 5 yıl içerisinde en az bir adeti yapı yüksekliği 30,50 m’yi (dahil) geçen bina yıkımı olmak üzere, 150.000 m2 yapı inşaat alanını geçen yıkım gerçekleştirilmesi istenmektedir. Ekipman olarak; paletli ekskavatör, yükleyici, su sandıklı arazöz, pulverize su ile toz bastırma sistemi (taşınabilir) ve teknik personel iş gücü olarak; bir inşaat mühendisi istihdam edilmesi talep ediliyor. Y2 yetki belgesini alabilmek için gerekli olan iş deneyim miktarı; son 5 yıl içerisinde en az birisi yapı yüksekliği 17,50 m’yi (dâhil) geçen bina yıkımı olmak üzere, 50.000 m2 yapı inşaat alanı geçilecek. Tabi yine sayılarla belirtilen ekipman ve teknik personel iş gücü de yönetmenlikte yer almaktadır. En alt sınıf yıkım müteahhitlik yetki grubunu gösteren Y3 belgesi için iş deneyimi gerekmemektedir. Bina yüksekliği 13,50 m ve yapı yüksekliği 17,50 m’yi geçmeyen binaların yıkım işini yapabilmektedir. Asgari ekipman olarak; yine ekskavatör, pulverize su ile toz bastırma sistemi (taşınabilir) ve inşaat mühendisi istihdamı yeterli olmaktadır. Makine ve ekipmanlar kiralama yoluna gidilebilir. Makine ve teçhizat yeterliliğinin sağlandığına dair iş makinası tescil belgeleri veya demirbaş veya amortisman defterinde kayıtlı olduğuna dair noter tespit tutanağı yoksa yeminli mali müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da noter onaylı kiralama sözleşmesi veyahut finansal kiralama sözleşmesi bulunmalıdır. BÖYLE BİR YÖNETMENLİĞE NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU? Yapıların, inşaat mühendisliği çalışmalarının, makine ve elektrik mühendisliğinin, diğer benzer işlerin planlarını, tasarımını, inşasını, tadilatını, bakımını, onarımını, yıkımını içeren geniş bir faaliyet yelpazesine sahip olan inşaat endüstrisi, ülkelerin ekonomik büyümesinde önemli bir rol oynamaktadır. Tabi sektörün modernleşmesi de insanların hayatta kalma ihtiyaçlarından doğan temel bir gelişmedir. Yüksek riskler taşıyan inşaat endüstrisinin sorunları arasında işgücü hususları, güvenlik, zaman kısıtlamaları ve işin kendisinin değişen doğası yer almaktadır. Yeni teknolojilerin bir arada kullanımlarından doğan potansiyel değişimler sektörün kendi içerisinde gelişmesine, büyük çapta değişikliklere uğramasının yanı sıra dolaylı ve çevresel faaliyetler yoluyla zorluklarla karşı karşıya kalınmasına da yol açmaktadır. Etmenlerin başında hızla gelişen teknoloji ve bu teknolojinin çevresel etmenlere karşı nasıl en doğru şekilde kullanılması gerektiği büyük önem taşımaktadır. İnsan sağlığı ve çevre üzerinde olumsuz durumlara yol açmaması için binaların yıkım süreci de Türkiye gündeminde yer alan önemli konulardan biri oldu. Kuralsızca, bilinçsizce ilerleyen yıkımlar özellikle can kayıplarına yol açıyordu. Ayrıca çevreye ciddi zararlar veriliyordu. Kural ve yönetmelik olmadığı için kontrol mekanizması yeterli çalışmıyordu. Bu alanda çok sayıda tecrübesiz şirket ve firmaların maliyet hesabı yapması riskli durumlar yaratıyordu. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ülke genelinde bina yıkımlarının kontrollü ve güvenli yapılması yönünde yeni bir adım yıkım müteahhitlerini Y1, Y2 ve Y3 kategorilerine göre ayıracak yönetmeliği yürürlüğe girdirdi. Artık yıkım alanında da bir devir kapandı. ‘Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik’le yıkımlar birkaç kamyonu-iş makinesi olanların ek işi olmaktan çıktı ve profesyonelleştirildi. Devamı Derginiz Rapor'da...